Bu öyküde çok güzel bir mesaj daha var. Bazen tek umudunuz sizi seven, sizi sevdiği için pes etmeyecek olan o tek kişidir. Böyle tek kişisi olanlar ister üstün zekalı ister yavaş zekalı olsunlar, çok ama çok şanslı kişilerdir.”
Ayfer Gürdal Ünal, Dünya Kitap
Alman yazar Andreas Steinhöfel’in 30 dile çevrilen ve başta Uluslararası Alman Gençlik Edebiyatı olmak üzere pek çok ödüle değer görülen “Rico ve Oskar” serisi, farklılıklara dikkat çekerken sürprizlerle dolu bir dedektiflik hikâyesi anlatıyor.
Serinin üçüncü macerasında, annesinin deyimiyle “derin yetenekli” Rico istediği hemen her şeye sahip artık: Üstün yetenekli arkadaşı Oskar’la bir süredir aynı binada yaşıyor, sevimli köpeği yanı başında, üstüne üstlük çok yakında bir babası olacak. Değmeyin Rico’nun keyfine! Derken ihtiyar komşularının ölümü her şeyi karıştırıyor. Çünkü ondan kalan bir oda dolusu taşın tek varisi Rico. Üstelik, bu değersiz taşların peşinde biri var. Peki, hangi hırsız değersiz bir taş koleksiyonunun peşine düşer ki?
Rico’nun kafasının içindeki toplar olanca hızıyla dönmeye başladı bile. İşte Rico ve Oskar için yepyeni bir dedektiflik macerası daha başlıyor! İki kafadar, beraberlerinde azıcık erzak ve ufak bir köpekle, çalınan bir taşın peşine düşüyorlar…
Sinemaya da uyarlanan Rico ve Oskar serisi şimdiden çağdaş dünya çocuk ve gençlik edebiyatı klasikleri arasında gösterilmeyi başladı bile. Yoksa siz hâlâ Rico ve Oskar’la tanışmadınız mı?